Serkan Oktay

1985 Bursa doğumlu, 2010 Haliç Üniversitesi İç Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Eğitim ve profesyonel çalışma hayatım Türkiye insanının artık yerleşik düzene geçtiği, aynı mahalle veya evde komşuluklar geliştirdiği, kalıcı ve sosyal hedeflerin olduğu dolayısıyla yaşadığı, çalıştığı mekanı önemsemeye başladığı döneme denk geldiği için mesleğimi rahatlıkla ve bol imkanlarla kullanma şansım olduğunu, bu anlamda önceki dönem mimarlarından daha şanslı olduğumu itiraf etmeliyim. Buna malzeme bolluğunu (önce ithalat, sonra imalatla), müşteri profilinin yeniliklere açık ve cesur yaklaşımını, gelişen seyahat ve iletişim imkanlarını da eklersek, hakikaten mimari anlamda önemli sıçramaların yaşandığı bir döneme tanıklık ve öncülük etmekte olduğumuzu söyleyebilirim. Mimarlığa, psikolog, tasarımcı, imalatçı, organizatör, iş adamı kimliklerimle yaklaşımım var. Birinin eksikliği tüm emeklerinizin performansını olumsuz etkileyebilir. Bu parametreler projenizin kullanıcı taleplerine uygun, çağdaş ve “güzel” doğru seçilmiş malzemeler ve kadrolarla (fiyat-performans), tam zamanında bitmesi anlamına gelir ki biz buna mimarlık diyoruz. Kullanıcının bize başvurduğu ana kadarki eğitimi, öğretimi, hobileri, sosyal statüsü, zevkleri, geliştirdiği yaşam biçimi önemli proje verilerini oluştururken, bunlarla uygun bir alt yapının oluşturulması mimarın asli görevi olmalıdır. Doğru tasarım, kullanıcının kartviziti gibi, ziyaretçiye kiminle muhatap olduğunun ipuçlarını verebilmeli, mimarın başarısı bu noktada aranmalıdır. Tasarımından, anahtar teslimine dek kendi oluşturduğumuz kadrolarla, doğru tasarladığımız, müşteriye ve imalatçıya her detayını aktardığımız, her dönem kalite kontrol sistemini geliştirdiğimiz, sürprizlere kapalı bir uygulama sürecini ismimizin sloganı yaptık. Müşterilerimiz dostlarımız oldu.

Ne şans!